Binali Yıldırım başkanlığında kurulan 65. Hükümetin programında emekliye yine yeterince yer verilmedi.

Yeni hükümetin programında sadece “Dar gelirli emeklilerin TOKİ marifetiyle konut edinme imkanlarını artıracağız” denilerek diğer önemli sorunları ya görmezden gelindi, ya da unutuldu.

Zaten unutulmak, kıyıda köşede bırakılmak, yok sayılmak artık emeklinin yazgısı haline geldi.

Oysa 11 milyon emeklinin dağ gibi biriken ve acil çözüm bekleyen sorunları gündemdeki yerini hala koruyor, çözüm bekliyor.

Neredeyse yüzde 80’inin aylığı açlık sınırının altında kalan emekli, öncelikle gelirinin ciddi anlamda artırılmasını istiyor. Yılbaşında işçi ve Bağ-Kur emeklilerine verilen seyyanen 100 liralık artış art arda gelen zamlardan ötürü eriyerek, anlamını yitirdi. Bu nedenle yeni bir zamma acilen ihtiyaç var.

Emekli aylıkları enflasyon oranında değil, tıpkı memur ve işçiler gibi yüzdelik zamlarla artırılarak, satın alma güçleri korunmalı.  Enflasyon oranındaki artış çarşı-pazar fiyatlarının bir hayli gerisinde kalıyor, doğal olarak hayat  onlar için pahalılaşıyor.

Emekli yeni hükümetten neler bekliyor?

SSK ve Bağ-Kur emeklilerini yakından ilgilendiren söz verilmesine karşın, bugüne dek bir türlü hayata geçirilemeyen geniş kapsamlı intibak yasası bir an önce çıkarılmalı, ayrımcılık giderilmeli.

Anımsanacağı üzere üç yıl önce 2000 yılı öncesinde emekli olanlar için intibak yasası çıkarılarak, aylıklarında 50 ile 300 lira arasında değişen miktarda artış sağlanmış,  2000 sonrasında emekli olanlar bu haktan yararlanamamıştı. İşte bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması için yeni bir intibak yasasına acil ihtiyaç var.

Ayrımcılığa uğrayan emeklinin feryadını duyan dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik,  adaletsizliği kabullenerek, kısa sürede yeni bir intibak yasasının çıkarılacağı sözünü bile vermişti. Ama o sözün gereği bugüne dek yerine getirilmedi.

“Ha bugün ha yarın” denilerek emekliyi büyük beklentiye iten, uzadıkça hayal kırıklığı yaratan  promosyon konusu artık can sıkmaya başladı.

Bu konu bir an önce sonuçlandırılarak emekliye en azından ramazan öncesi promosyon ödenmeli.  Medyaya yansıyan haberlere göre yıllık 200 liralık promosyon ödenecekmiş.  Doğruysa bu rakam beklentilerin bir hayli uzağında kalır.

Çalışanlara yılda bir kez maaşına yakın promosyon ödeyen bankaların emekliye de aylığına yakın bir tutarda ödeme yapması için SGK bankalara bastırmalı.

Emekli en çok sağlık hizmetinden dolayı aylığından yapılan kesintiden yakınmaktadır.  Zaten aldığı düşük aylıkla zar zor geçinen kitlenin bu kesintilerden ötürü aylığı iyice azalmakta, yaşam güçlüğü daha da artmaktadır.  Sağlık hizmeti kesintilerine son verilmeli.

Emekli kitlenin bir diğer önemli beklentisi de yılda en az iki aylık tutarında ikramiye ödenmesi.

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde CHP ve MHP’nin vaatleri arasında yer alan ikramiye konusuna nedense yeniden iktidar olan AKP sıcak bakmamıştı.

AKP’li vekillerin ikramiyeyi gündeme taşıyarak hükümet üzerinde bir baskı oluşturmaları milletin vekili olarak temel görevleri arasında yer almaktadır.

Aslında emeklinin sorunları, yakınmaları o kadar çok ki.  Bunlar arasından önceliklerini öne çıkardık.

Aileleriyle birlikte nüfusun yarıya yakınını oluşturan 11 milyon emekli yaşamsal öneme sahip sorunların çözümü için hükümetin atacağı adımları bekliyor.