16.07.2016, Cumartesi

  • En Çok Okunanlar
  • En Çok Yorumlananlar

Cansel K.’nın babasından ‘tahliye’ açıklaması: Çıldırmamak işten değil!
Cansel K.’nın babasından ‘tahliye’ açıklaması: Çıldırmamak işten değil!
14 Nisan 2016 11:55
Font1 Font2 Font3 Font4

Kayseri'de lise öğrencisi Cansel K'ya cinsel istismarda bulunarak intiharına neden olan öğretmen Bayram Ö.'nün tahliye edilmesine Cansel K.'nın babası Mustafa K.'dan açıklama geşdi. 

Hürriyet'ten Ayşe Arman'a konuşan baba, "Bu, şu anlama geliyor: Bu ülkede öğretmenlerin, 16-17 yaşındaki kızlarla ilişkiye girmesi normaldir" dedi. Sanığı duruşmada tehdit etmesiyle ilgili "Teşekkür mü etmeliydim?" çıkışında bulunan baba, "Milletin çocuklarına göz diken adamlara gereken ceza verilmezse ne hale gelir bu ülke?" ifadesini kullandı. Mustafa K., sözleri nedeniyle Özgecan Aslan'ın babasından da özür diledi.

Röportajda ilgili bölümler şu şekilde:

Başınız sağ olsun Mustafa Bey… Kızınızı ölüme sürükleyen öğretmen serbest bırakıldı. Ne hissediyorsunuz?

"Üzüntü… Evlat acısı zaten insanın içini oyan bir acı. Bu büyük acının yanında, bir de müthiş bir hayal kırıklığı! 17 yaşındaki bir çocuğun hayatına mal olan birinin alacağı ceza bu kadar hafif olmamalıydı. Öfke, hayret, üzüntü, şaşkınlık, acı… Her şeyi birden hissediyorum. Duruşma salonunda da duygularımı ifade ettim. Ben bir babayım. Bir baba olarak konuştum orada. 'Tehdit etti!' diye yazıldı, çizildi. Soruyorum size, 17 yaşındaki evladını kaybetmiş bir baba olarak, orada o adama teşekkür mü etmeliydim?"

Ben sizi anlıyorum, hepimizi anlıyoruz… Ama Özgecan’ın babasıyla da ilgili bir şeyler söylediniz…

"Evet, adliye çıkışında da öfkeyle, 'Benim mezhebim onun kadar geniş değil!' dedim. 'Onun kadar soğukkanlı olamıyorum' demek istedim. Ama kastımı aştım. Çirkindi söylediğim laf. Lütfen ondan özür dilediğimi de yazar mısınız?"

Elbette… Sizce, kızınız için adalet tecelli etti mi?

"Tabii ki etmedi! Çocuğumun bu adamla gönüllü ilişkiye girmiş olmasını mahkemenin kabul etmesi ve onu tahliye etmesi kabul edilebilecek bir şey değil! Bu, şu anlama geliyor: Bu ülkede öğretmenlerin, 16-17 yaşındaki kızlarla ilişkiye girmesi normaldir. Hayır değildir! Sen öğretmensin, sen nasıl ileri gidebilirsin, bu senin mesleğini, nüfusunu, iktidarını kötüye kullanmandır. Bakın Ayşe Hanım, hiçbir veli, hiçbirimiz çocuklarımızla gündüz birlikte değiliz. Bu çocuklar okula gidiyor. Biz onları öğretmenlerine teslim ediyoruz. Bu olacak şey mi! Git başka biriyle ilişki kur, öğrencilerini rahat bırak…"

Mahkeme için ne söyleyeceksiniz?

"Bana biraz tiyatro gibi geldi. Her şey insanı şaşırtacak şekilde hızlı gelişti. Hâkim duruşmaya geldiğinde sanki kararını çoktan vermişti. Sanık konuştu, 'İfadelerini kabul ediyor musun?' dedi bana. Ben şahitlerin ne anlatacağını bilmiyorum ki. Sonra şahitler konuştu. Anne ve baba olarak bize söz hakkı bile vermedi. Bu nasıl bir şey, evladımız ölmüş, nasıl bu kadar duygusuz ve empatiden yoksun olabiliyorlar?"

Peki siz, durumu incelediniz mi? Böyle bir karar verilmesinin sebebi ne? 17 yaşında bir çocuğun gönüllü olarak ilişkisi olsa kaç yazar? Öğretmenin bu ilişkiye girmemesi gerekiyor, her türlü suçlu değil mi?

"Bizim gözümüzde öyle de… Mahkemeye göre değil demek ki. 17 yaşında biriyle öğretmen olarak bir ilişki yaşamak, öğretmenlik nüfusunu kötüye kullanmak değil mi? Ama bunlar gündeme gelmedi, çıldırmamak işten değil!"

Siz öğretmene, “Senin cezasını ben keseceğim!” dediniz ya, bu aslında kötü bir şey değil mi? Herkes kendi cezasını kendi keserse ne hale gelir bu ülke…

"Peki, ben de sorayım: Milletin çocuklarına göz diken adamlara gereken ceza verilmezse ne hale gelir bu ülke?"

Röportajın tamamı için tıklayınız.



Yukarı Geri Ana Sayfa

x

Telgrafhane'yi Facebook'tan takip edin



Telgrafhane'yi Twitter'dan takip edin

x
Telgrafhane facebook uygulamasına
bağlan
59 Sorgu Yapıldı. 0,168 Saniyede Oluşturuldu.