05.04.2016, Salı

  • En Çok Okunanlar
  • En Çok Yorumlananlar

Bir ensest davası: Benim babam torununa bunu yapmaz, dava açan eniştem terörist
Bir ensest davası: Benim babam torununa bunu yapmaz, dava açan eniştem terörist
4 Nisan 2016 07:52
Font1 Font2 Font3 Font4

Burdur’da yaşanan bir ensest vakası, hem yargının hem de toplumun çocuğa yönelik‘cinsel istismar’ konusundaki tavrını gözler önüne serdi.

Olay şöyle gelişti: ‘Cinsel istismar’ mağduru yedi yaşındaki kız çocuğu, 2013 yılının Ağustos ayında ailesiyle beraber Burdur’da anneanne ve dedesinin yaşadığı yazlığa gitti.

Bu süre içinde anneannenin rahatsızlanıp hastaneye kaldırılması üzerine, kız çocuğunun anne ve babası da hastanede kalmak durumunda kaldı.

Dede, yedi ve 13 yaşındaki iki torunuyla birlikte evde kalırken, anneannenin iki gün sonra taburcu olmasıyla ailenin kalanı da yazlığa geri döndü.

Yedi yaşındaki kız çocuğu, onlar evde yokken maruz kaldığı istismarı ablasına ve annesine anlattı. Anne de durumu kuzeni ile amcasına aktardı. Daha sonra da olayı ağlayarak kocasına anlattı. Anne ve baba, jandarmayı arayarak durumu söyledi ve İzmir Menderes Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulundu.

Kız çocuğunun, psikolog eşliğinde beş kişilik bir heyet tarafından ifadesi alındı. İfade sonucunda, kız çocuğunun 2013 yılının Ocak ayında da istismara uğradığı ortaya çıktı.

Sanık dede, Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine 27 Ağustos 2013 tarihinde gözaltına alınırken, mahkeme, sanığın tutuklanmasına karar verdi.

Dede hakkında ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçlamasıyla dava açıldı. İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan rapor, çocuğun ruh sağlığının bozulduğunu belirtti.

Başka bir kız çocuğuna daha istismar

Dava devam ederken dedenin, 15 yaşından küçük bir başka kız çocuğunu daha istismar ettiği ortaya çıktı. Aile, bu durum hakkında da suç duyurusunda bulundu ancak başvuruları ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ dair karar verilerek reddedildi.

Bu süreçte, kız çocuğunun dayısı babasının ‘böyle bir şey’yapmayacağını, torununa cinsel istismarda bulunmayacağını iddia etti.

“Benim babam bunu yapmaz” diyen dayı, BİMER’e iki kez şikayette bulunarak eniştesini ‘terörist’ olmakla suçladı. Baba hakkında açılan soruşturmalar dayının yalan beyanda bulunduğunun ortaya çıkmasıyla sonuçsuz kaldı.

Davanın ikinci duruşmasında mahkeme heyeti mağdur çocuğun ifadesini psikolog gözetimi olmaksızın aldı. Dedenin, sekizinci duruşmada tahliye edilmesine karar verildi.

Adli Tıp Kurumu’nun raporunun mahkemeye, 9 Mayıs 2014 tarihinde ulaşmasının ardından sanığın yeniden tutuklanmasına karar verildi. Böylece sanık dede, 15 Temmuz 2014 tarihinde yeniden cezaevine girdi.

Dosya Yargıtay’da

Ancak savcı mütalaasında, sanığın ‘nitelikli cinsel istismar’ ile değil, ‘basit cinsel istismar’ suçundan yargılanmasını talep etti. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi, 23 Ekim 2014 tarihinde sanığı ‘basit cinsel istismar’ suçundan 12,5 yıl hapis cezasına çarptırdı. Aile, kararı temyiz ederek dedenin ‘nitelikli istismar suçu’ ile yargılanmasını talep etti. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozdu ancak yerel mahkeme kararında direndi. Yeniden temyiz edilen dosya halen Yargıtay Genel Kurulu’nda incelemede.

Yargı sürecinin uzaması, hakaret ve tehdit davaları nedeniyle kız çocuğunun annesi, pes etme noktasına geldi. “Ben bıktım, intihar etmek istiyorum” diyen anneyi, kadınlar yalnız bırakmadı. Erkek kardeşinin kendisine açtığı hakaret davası kapsamında geçtiğimiz hafta mahkemeye giden annenin yanında, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de vardı.

‘Vazgeçmeyin, benim bile içim rahatlıyor’

Güllü, istismar vakalarının geldiği noktayla ilgili şunları anlattı:“Bu dava örneği gibi ailelerin mahkeme süreçleri çok sıkıntılı. Ben katıldığım birçok mahkemede hakimlerin iş yüküne tanıklık ettim. Bu aynı zamanda süreci uzatan en büyük etken. Hakaret davası için gittiğimiz adliyeye gittiğimiz gün bir kadın ​yanıma yanaştı ve şöyle dedi: ‘Ben sekiz yaşımdan 10 yaşıma kadar abimin tecavüzlerine uğradım. Şu an 45 yaşındayım. Cezasız kaldı. Vazgeçmeyin. Benim bile içim rahatlıyor.’Mahkemelerin uzaması ve mağdurun sıkıntısı nedeniyle aileler mahkemelere gitmiyor.”

 

BURCU KARAKAŞ – DİKEN



Yukarı Geri Ana Sayfa

x

Telgrafhane'yi Facebook'tan takip edin



Telgrafhane'yi Twitter'dan takip edin

x
Telgrafhane facebook uygulamasına
bağlan
58 Sorgu Yapıldı. 0,134 Saniyede Oluşturuldu.