Altı milyonu aşkın emekçinin merakla beklediği yeni asgari ücret açıklandı.
Beklendiği üzere ücrete geçen yılın aksine Hükümet ve TİSK temsilcilerinin oyları ile düşük oranlı zam yapıldı. Net bin 300 lira olan mevcut ücrete bir yıl için yüzde 8 zam yapılarak bin 404 liraya yükseltildi. Net ücrette aylık 104, günlük 3.5 lira artış oldu. Yani asgari ücretli yeni zamla günde ancak üç buçuk simit alabilecek.Tabii simide yeni yılda zam gelmezse. Görünen o ki, simide yeni yılda zam kaçınılmaz gibi. O zaman günlük zam üç buçuk simit almaya bile yetmeyecek. Komisyonda zammı yetersiz bularak karşı oy kullanan Türk-İş’in “ işçilerin gelir vergisi artışından etkilenmemesi için yeni ücretin altışar aylık dilimler yerine bir yıl için belirlensin” önerisinin kabul edilmesi işçi tarafının tek kazanımı oldu.
Her ne kadar bu önersisini komisyona kabul ettirse de talebi doğrultusunda asgari ücretin bin 600 liraya yükseltilmemesinin burukluğunu yaşıyor Türk-İş. Çarşı- pazar fiyatları dikkate alındığında aylık 104, günlük üç buçuk liralık artışın işçi ve ailesinin temel gereksinimlerini karşılamaktan çok uzak kalacağı, hatta yetmeyeceği aşikar. Söyleyin Allah aşkına üç buçuk liralık zam hangi ihtiyacı karşılar, aile bütçesine katkıda bulunur? Demem o ki; geçen yıl seçimden ötürü yüzde 30 zam alan asgari ücretli bu yıl yüzde 8’lik artışla hayal kırıklığı yaşadı. Deyim yerinde ise geçen yıl işçinin, bu yıl ise işverenin dediği oldu.
TİSK’in sıfır zam önersinin kabul görmeyeceği zaten baştan belliydi. Sıfır zam hangi vicdanlara sığardı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, her yıl olduğu gibi TÜİK’in önerdiği bin 761 lirayı yine dikkate almayarak yeni ücreti belirledi. Zaten TÜİK’in önerisini kabul etmemek artık bir gelenek oldu. O halde neden görüş, rakam isteniyor? Net bin 404 lira olan yeni ücret Türk-İş’in hesapladığı bin 432 liralık açlık sınırının bile altında kaldı. Yani asgari ücretlinin eline yeni yılda da açlık sınırının altında para geçecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, asgari ücrete yapılan zammın 2017 yılı için öngörülen yüzde 6.5’lik enflasyondan yüksek olduğunu açıklasa da, hayatın gerçekleri önümüzdeki yıl enflasyonun daha yüksek olacağını gösteriyor. Oysa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bir süre önce yürürlükteki bin 300 liralık asgari ücretin yetersiz olduğunu açıklamıştı. Sayın bakan o günden bu yana ne değişti de günlük 3.5 lira zam yapıldı. Aslında asgari ücret vergi dışı bırakılarak, çalışanın eline daha fazla ücret geçmesi sağlanabilir. Birçok ülkede ücret gelirlerinin önemli bölümünün vergiden muaf tutulması ya da ciddi oranlarda vergi indirimi yapılarak çalışan daha fazla para alabiliyor. Bakanlar Kurulu, Gelir Vergisi Kanunu’nun 32. maddesi ile tanınan “asgari geçim indirimi tutarını asgari ücretin brüt tutarına kadar yükseltme” yetkisini kullanarak, asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılabilir. Ancak vergi gelirleri açısından Bakanlar Kurulu’nun bu yetkiyi kullanması mümkün görünmüyor. Çünkü, gelir vergisinin üçte ikisini, ücreti ile geçinen dar gelirli işçi ve memur ödüyor. Yani
vergi yükü emeği ile geçinenlerin sırtında.dar gelirli işçi ve memur ödüyor. Yani vergi yükü emeği ile geçinenlerin sırtında.
Aslında ülkemizde kazandıkları gelirin çok altında vergi ödeyen ya da hiç ödemeyen o kadar kişi var ki. Vergi adaletsizliği de buradan kaynaklanıyor.
Asgari ücretli işçiye bu düşük zam karşısında “Güle güle harcayın” demek içimizden gelmiyor. Böylesi bir dilek onurlarını incitir.
Şükrü Karaman
telgrafhane.org