Süleyman Kalman yazdı:
“Kitabın her satırında Yakup Kadri’nin kaleminin gücü, çağının güçlü bir tanığı olduğu gerçeği, yalnızca edebiyatta değil tarih ve felsefedeki yetkinliği ve derinliği de ortaya çıkar.”
Süleyman Kalman:
“Philip Roth’u tanımadan, onun aynı adlı romanından uyarlanan “İnsan Lekesi” filmini izlemiştim. Baş rolünde Anthony Hopkins’in olduğu siyahi olduğunu saklayan başarılı bir öğretim üyesinin hikayesini anlatan filmin konusu aslında yazarın tüm eserlerindeki izleğin kapsamlı bir örneğidir. “
Süleyman Kalman yazdı:
“Yakup Kadri Ankara’nın istikbali konusunda ne denli hayalperest ve iyimser ise onun “şarabı ve kadını” çok sevdiğini söylediği arkadaşı Ankara Sürgünü Refik Halid Karay’da o denli gerçekçi, açıksözlü ve karamsardır.”
Ömer Atagenç yazdı:
“Günay’ın çizdiği profil Türkiye’de pek çok siyasetçinin suretinde rahatlıkla görünebilmektedir. “Şartlara göre” her türlü karşıt siyasal cenahta rahatlıkla yer alabilen bir siyasal pratiğe sahip olma kimileri açısından bir sorun iken kimileri açısından da bir “gelenek”tir.”
Günay Güner yazdı:
“Devrimin başkenti Ankara’da hiç kapanmayan kitabevidir “İlhan İlhan.” Sönmeyen yanarcadır. Her 7 Kasımda pırıl pırıl, güneş gibi, ay gibi gençler sıra olurlar; İlhan Ağabeylerinin anısına kitap alırlar. Onların bilincinde yaşar, sevdasında ışır Erdostlar.”
Ömer Atagenç yazdı:
“Mustafa Kemal’in mirasını layıkıyla sahiplenmenin tek yolu O’nun koyduğu çıtayı aşağı çekmemekle başlar. En O’nun kadar iyi okuyucu olmadan, O’nun gibi meraklı ve üretken olmadan anma günlerini yas gününden öteye taşıyamayacağımız çok belli değil mi?”