Taksim Dayanışması’nın 26 üyesinin yargılandığı Gezi davasında, tüm sanıklar hakkında verilen beraat kararının gerekçesi açıklandı. Kararda, “Sanıkların Taksim Dayanışması adı altında örgütlenmeleri AİHS, Anayasa ve yasalardan kaynaklanan bir haktır ve koruma altındadır” denildi.

AİHS ve AİHM kararlarına atıf yapıldı

33’üncü Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Onur Özsaraç’ın 17 sayfalık gerekçeli kararında, sanıkların ifadelerine ayrıntılı olarak yer verilirken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarına atıf yapıldı.

‘Barışçıl ama yasal olmayan’ gösteriler de koruma kapsamında

Gerekçede, “Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakları sadece toplumun geneli tarafından savunulan ve kabul gören düşünce ve fikirleri korumakla yetinmez” ifadesine yer verildi.

Kamusal bir alanda hareketsiz kalma, oturma eylemi yapma, hatta yol kesme, grev yapma ve bir yerin işgalinin dahi AİHS’in 11’nci maddesi kapsamına girdiği belirtilen kararda, bu maddenin‘barışçıl ama yasal olmayan’ gösteri ve yürüyüşlere de uygulandığı vurgulandı.

Polis şiddetten kaçınmalı

Fotoğraf: Reuters

AİHM kararlarına göre, polisin şiddetten mutlaka kaçınması ve devlet makamlarının ifade edilen fikir ve görüşlere tolerans göstermesi gerektiğinin altı çizilen kararda, bununla ilgili ilk ilke kararı olarak 5 Aralık 2006 tarihli Oya Ataman -Türkiye kararı örnek gösterildi.

Eylemde şiddet de yoktu, şiddet çağrısı da

Gezi Parkı’nın Vali Hüseyin Avni Mutlu tarafından ‘törenle’açıldığı 8 Temmuz 2013 günü Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla parka yürümek isteyen binlerce yurttaşın polis saldırısına uğraması sonucu yaşanan ‘dava konusu’ olayların hatırlatıldığı gerekçeli kararda şu ifadeler yer aldı: “Her ne kadar sanıklar hakkında kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen dağılmadıklarından bahisle dava açılmış ise de, sanıkların protesto eylemlerinde bir bireye, bir kamu görevlisine veya halkın bir kısmına karşı şiddet içeren veya şiddeti yayma amacında olan çağrı, söylem veya fiili bir müdahalede bulunmadıkları anlaşılmaktadır.”

Endişe verici ve hatta şoke edici görüşler kapsamında kalsa bile…

Önceden bildirim yapılmamış olsa bile eylem sırasında kamu düzeninin bozulduğunu ve göstericilerin şiddete başvurduğunu gösteren hiçbir verinin olmadığına dikkat çekilen kararda, eylemin AİHM’in getirmiş olduğu ilkeler ve anayasanın tanımış olduğu haklar kapsamında kaldığı ifade edildi.

Fotoğraf: DHA

Yürüyüş sırasında atılan sloganların çoğunluğunun kamu görevlilerini, siyasetçileri rahatsız edecek, endişe verici ve hatta şoke edici görüşler kapsamında kalsa bile ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilen kararda, “Sanıklar eylemlerinde AİHS ve Anayasa’dan kaynaklanan toplanma özgürlüğü ve bu özgürlüğü kullanarak düşüncelerini ifade etme hakkından barışçıl bir şekilde faydalanmışlardır” denildi.

Örgütlenmek haktır, koruma altındadır

“Sanıkların bir kısmının bir araya gelerek Taksim Dayanışması Platformu adı altında örgütlenmeleri AİHS, Anayasa ve yasalardan kaynaklanan bir haktır ve koruma altındadır” ifadesine yer verilen gerekçeli kararda, Taksim Dayanışması’nın suç örgütü olduğunu gösterir hiçbir kanıt olmadığı kaydedildi.

Özünü AİHS ve Anayasa’dan alan haklarını kullandılar

Hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik bir toplumda, kurulu düzene karşı çıkan ve gerçekleştirilmeleri barışçıl vasıtalarla savunulan siyasal fikirlere toplantı özgürlüğü ve diğer hukuki yollar aracılığıyla kendilerini ifade etme imkanı verilmesi gerektiği savunulan gerekçede, sanıkların özünü AİHS ve Anayasa’dan alan haklarını kullandıkları için beraatlerine karar verildiği belirtildi.

diken