Mevsim bahardan yaza dönerken, güneş etkisini gösterecek. Uzun yaz tatilinin eli kulağında. Bu yaz, benim çocukluk hafızamda iz bırakan kirazlı hasır şapkalar, kiraz desenli hasır çantalar yeniden ortalıkta arzı endam etse, keyifli olmaz mı sizce de sevgili dostlarım?
“Bilmiyorum neden
aklımda hep
ilk önce senden duyduğum
Çankırılı bir cümle var;
Pamuklandı mıydı kavak
kiraz gelir ardından,
Kavaklar pamukluyor Gazalî’de
fakat, görmüyor üstat kirazın geldiğini”
diye seslenir Nazım Hikmet, Çankırı Hapisanesinden Mektuplarda.
Başkentte de kavaklar pamukladı ve ardından pazarlara geldi kiraz. Henüz pahalı ama bollaştıkça fiyatı daha da düşecek olan bu yakışıklı meyveyi, sağlığımız için de yeterince tüketmeliyiz. Etkili bir antioksidan ve ağrı kesici; alerji ve enfeksiyon önleyici olan eşsiz lezzetteki kiraz aynı zamanda, A ve C vitaminleri ile kalsiyum ve magnezyum açısından da zengindir ve kolestrolü, kan şekerini düşürmeye yardımcıdır. Ayrıca iyi bir kan sulandırıcı olarak protrobmin düzeyini ayarlar. Arz ederim efendim.
Kiraz, Yunan mitolojisinde doğum ve yenilenmeye karşılık gelirken, Çin’de ise ölümsüzlük ile eş anlamlıdır. Japonlar, kiraz çiçeklerini ulusal çiçek yapmışlardır, gözleri gibi bakarlar. Doğrudan Kiraz isimli ilçemiz de vardır ve Giresun ilimiz, ilk adını bu muhteşem meyveden almıştır. Yani, Kerasus, kirazın Roma dönemindeki adıdır ve Kerasus, Gerasus-Geresun-Giresun olarak günümüze gelmiştir.
Dalları Kiraz Bastı
Kendine özgü kırmızıdan bordoya rengi, yuvarlak seksi hatları ve yarattığı kösnül çağrışımlar ve de lezzeti ile on numara olan kirazın çekirdeğinden tespihler ve kolyeler yapılırken saplarından da şifalı çaylar demlenir. Farklı ifade ile kirazda sıfır zayiat durumu vardır.
Çok sayıda halk türküsüne, güncel şarkılara, şiir ve öykülere de esin kaynağı olmuştur.
Kimi zaman; “Bir dalda iki kiraz / Biri al biri beyaz/ Eğer beni seversen/ Mektubunu sıkça yaz” diye bir türkünün dizelerine konuk olurken, kimi zaman da Bolu’nun bir dağ köyündeki zengin kızı “Tombalacık Halime” nin Taşbaşında nihayetlenen hüzünlü aşk öyküsünde yer alır.
Kiraz dudaklar uğruna bu toprakların çocukları ne çileler çekmiştir. Dünya’da kirazı en çok yetiştiren ülkemizde o kadar bizden, o kadar hayatımızın içindedir ki kiraz, Metin Demirtaş’ın “Kız ve Kiraz” dizlerindeki gibi; “Kız basar/Yel eser kirazla/ Yel de kız ve kiraz kokusu”.
Ya da Sezen Aksu’nun dizelerinde vuslatı anlatır olur kiraz; “Canözüm bahar geldi/Dalları kiraz bastı/Yedi kat eller yakınım oldu/Gel kavuşalım artık”.
Mevsim bahardan yaza dönerken, güneş etkisini gösterecek. Uzun yaz tatilinin eli kulağında. Bu yaz, benim çocukluk hafızamda iz bırakan kirazlı hasır şapkalar, kiraz desenli hasır çantalar yeniden ortalıkta arzı endam etse, keyifli olmaz mı sizce de sevgili dostlarım?
Şöyle akşam yemeğinden önce, gün denize batmak üzere iken kiraz likörü Maraschino’lu bir kokteyl ve severseniz Borkum Riff Cherry Cavendish ile doldurulmuş bir pipo sizi keyiflendirecektir. Bundan eminim.
İllaki Sait Faik Usta
Kiraz deyip te Sait Faik’ten söz etmemek büyük haksızlık olur. Hele Ankaray’daki ahlak anonsları üzerine sembolik kiraz dudaktan öpme etkinliğine sallama ile gelen dallamalar var iken farz olmuştur.
Ezginin Günlüğü Sait Faik’in dizelerini muhteşem bir şarkıya dönüştürmüştü hatırlarsınız mutlaka. Ben kiraz tezgâhlarda boy gösterdiğinde, her gün bir doz mutlaka bu ezgiyi dinleyerek ruhumu tazelerim.
Hadi gelin birlikte göz atalım, Sait Faik’in Şimdi Sevişme Vakti şiirinin bazı bölümlerine;
“(..)
Söylemeliyim
Yok
Yok… meydanlarda
bağırmalıyım,
Bu küçük
Güllerin buram buram tüttüğü
Anadolu şehri kahvesinde
Kiraz mevsiminin
Sevişme vakti olduğunu.
(..)
Sana nasıl bulsam, nasıl bilsem
Nasıl etsem, nasıl yapsam da
Meydanlarda bağırsam
Sokak başlarında sazımı çalsam
Anlatsam şu kiraz mevsiminin
Para kazanmak mevsimi değil
Sevişme vakti olduğunu…
(..)”
Memleketteki gidişe inat, direnmek için ağzımızın tadı bozulmasın. Her daim tatlı olsun.
#HerŞeyÇokGüzelOlacak